Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Nurgül ALTUNTAŞ
“AMACIM, İNSANLARIN HAYATINA POZİTİF BİR DOKUNUŞ YAPABİLMEK” 4 yaşında okuma yazmayı çözmüş. İlkokula 5 buçuk yaşında ikinci sınıftan başlamış. O çocukluk hayalini gerçeğe çevirmiş. Belki de Hacettepe Üniversitesi’ne giren ve mezun olan En genç tıp öğrencisi… Hayalleri Onu estetik cerrahisine götürmüş. Kaybedilen bir şeyi tekrar buldurmak, Plastik cerrahinin en cezbedici yönü olarak değerlendiriyor. Başarılı bir cerrah, Ve estetik üzerine yaptığımız röportajımız;
Nurgül Hanım, sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1982 yılında Trabzon’un bir köyünde doğdum. Okumayı 4 yaşında öğrendiğim için, ilkokula 5 buçuk yaşımda ikinci sınıan başladım. Babam o okulda öğretmendi, ortaokulu da orada 1 yıl okudum. Ancak öğretmenlerim, eğitim hayatıma şehirde devam etmemi istediklerinden, diğer kalan eğitimlerimi Trabzon’da tamam ladım. Liseyi bitirdikten sonra Hacettepe Üniversitesi’ni kazanarak Ankara’ya gittim. Sanırım, Hacettepe’ye giren en genç öğrencilerden biriydim. -Tıp Fakültesi’nde okuma düşünceniz nasıl oluştu ve bu süreç nasıl ilerledi? Aslında çocukluk hayalimdi ama üniversiteye girerken de vazgeçmiştim, çünkü tıpta abim okuyordu ve eğitim süreci çok zorluydu. Hatta abim bile başka mesleği seçmemi istemişti.
O zaman biraz etkilendim ama babam çok istediği için tercihlerim arasına yazdım. İyi ki yazmışım, zaten çocukluk hayalimdi ve ben de gerçekleştirmiş oldum. Hazırlıkla birlikte Hacettepe’de 7 yıl okudum ve yine Hacettepe Üniversitesi’nden en genç mezun olanlardan biri olarak 23 yaşında mezun oldum. Plastik Cerrah olmayı çok istiyordum ve TUS sınavında ona göre kendimi yönlendirdim.
“PLASTİK CERRAHİDE, BİR ŞEYİ YENİDEN YAPIYOR OLMAK, KAYBETTİĞİ BİR ŞEYİ O KİŞİYE YENİDEN BULDURMAK BENİ CEZBETTİ”
Plastik Cerrahisinde sizi ne cezbetti ve bu branşı seçme nedeniniz nedir? Önümde bir örnek vardı ve abim plastik cerrah olmuştu, onun yaptığı şeyler çok hoşuma gidiyordu. Yeniden bir yapı oluşturmak da bir kaybı onarıyor olmak ; kaybettiği bir şeyi o kişiye yeniden buldurmak ki onu da görsel olarak restore etmiş oluyorsunuz, açıkçası beni çok cezbetti. Cerrahiyi her anlamda seviyordum ama plastik cerrahi bana hep diğer dallara göre farklı gelmiştir. Ankara Dışkapı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 6 yıl Plastik Cerrah eğitimim sürdü. Oldukça yoğun bir hastaneydi ve buna bağlı olarak yoğun bir asistanlık dönemiydi.
“23 SAAT UĞRAŞIP ÇOCUĞU KAYBETMEMİZ BİZİM İÇİN TRAVMA OLDU”
O dönemlerde sizi en çok etkileyen vakalar nelerdi?
Beni çocuklarda oluşan yaralanmalar daha çok üzüyor. Çok küçük bir çocuğun başparmağını hastaneye geç ulaştığı için yerine dikememiştik, onu hiç unutmuyorum, çok üzülmüştüm ve biraz daha büyüdüğünde o çocuğa ayaktan ele nakil yapmayı hayal etmiştim o günlerde. Bir başka vaka ise yer bulunamadığı için hiçbir hastaneye kabul edilmeyen ve bu yüzden de müdahalesi geciken bir çocuk, en son bizim hastaneye gönderilmişti. Maalesef sistemsel sorunlar nedeniyle hala böyle durumlara ülkemizde rastlıyoruz. Çocuk bize geldiğinde artık geçti ve elimizde çocuğu tedavi edebilecek teşkilatımız yoktu. Her şeye rağmen 23 saat uğraşıp çocuğu kaybetmemiz beni çok etkilemişti ve o kadar emek verdikten sonra çocuğu kaybetmemiz tabi bizim için büyük bir travma oldu.
Plastik Cerrahide kayıp nadirdir, genellikle sağlıklı insanların geldiği bir bölümdür ama yanıklar, uzuv kayıpları ve büyük trafik kazaları bunlar beni her zaman daha fazla etkilemiştir.
“ÖNEMLİ OLAN MUTLU EDEBİLECEĞİM İNSANLARI AMELİYAT ETMEM.”
Estetik cerrahideki prensipleriniz nelerdir?
En önemli prensibim mutlu edebileceğim insanları ameliyat etmem. Hastanın talep ettiği her işlemi uygulamak sağlıklı olmayabilir. Örneğin çok kilolu bir kişi diyet ve spor yapmadan yağlarının alınmasını talep edebiir. Bu kişilere liposuctıon’ın (yağ alma) zayıflama yöntemi olmadığını anlatmak gerekir. İyi bir vücuda sahip olmak bir yaşam tarzıdır. Düzenli diyet ve spor yaptıktan sonra dirençli yağlar liposcutıon ile alınır yani bir şekillendirme yapılır. Önemli olan uygun zamanda, uygun kişiye doğru müdahaleyi yapabilmektir.
Estetik cerrahı olmak için bir heykeltıraş gibi kreatif yöne sahip olmak gerekiyor mu?
Mutlaka aslında öyle bir temel olması gerekiyor, açıkçası öyle bir eğitimim yok ama özel bir ders alıyorum konuyla ilgili olarak, kendimi ve bakışımı biraz daha geliştirmek için. Asistanlık yıllarımda uzun süre ressam olan görümcemle aynı evi paylaştık ondan çok şey öğrendim bu konuda. Daha iyi bir bakış açısına sahip olmak için yine de bu konuda çalışmaya devam ediyorum.
“ÇOK HIZLI HAREKET EDEREK ACELE KARAR VERMEMELERİNİ HER ZAMAN ÖNERİYORUM.”
Bir kişi estetik olmak istediğinde ne yapmalı?
Bir kişi estetik ameliyatı olmak istediğinde iyi araştırmalı, birkaç doktora danışmalı, görüş almalı ve gerçekten güvenebileceğini düşündüğü hekimle bu işe devam etmeli. Teknik yada görüş farklılıkları olabilir bu yüzden araştırmalarını, birkaç doktorla görüşmelerini ,onların yaptığı ameliyatları görmelerini, iyi iletişim kurabilmelerini ona göre karar vermeleri öneriyorum. Çok hızlı hareket ederek acele karar vermek yeni görünümü kabullenmeyi zorlaştırabilir. Kişinin motivasyonunun yüksek olması ve gerçekçi beklentiler içinde olmasıı, tıbbi müdahalelerin sonuçlarının kişiden kişiye değişebileceğini bilmesi sürecin daha rahat geçmesini sağlar. Estetik ameliyatı olmadan önce “Gerçekten bu durumdan rahatsız mıyım?” sorusunun cevabı “Evet” olmalı.Sonrasında yapılacak işlemin yararlarını ve risklerini ayrıntılı öğrenerek buna göre karar verilmesi gerekir.
Son olarak Nurgül hanım, hedeflerde neler var?
Benim amacım her zaman insanların hayatına pozitif bir dokunuş yapabilmek. Sağlığım ve imkanlarım elverdiği sürece bunu yapmaya çalışacağım. Ama ömrümün sonuna kadar da plastik cerrah olarak kalmayı düşünmüyorum, çünkü gerçekten yorucu ve stresli bir meslek. Ben hastalarla çok fazla empati kuran birisiyim, o yüzden de bu beni çok yoruyor. İşimi severek yapıyorum ve mesleğime aşık bir insanım ameliyathane kendimi farklı hissettiğim bir yer ve birini mutlu etme duygusu beni yaşama bağlıyor. Yine de hayatta başka hedeflerim de var, özellikle çocuklarımla ilgili ,yarın bizler için güzel şeyler getirsin diyelim.